︎︎︎









KESİK ÇİZGİLERİN ÜST ÜSTE GELEREK BİRBİRİNİ TAMAMLADIĞI KESİNTİSİZ ÇİZGİ SEVDAMDAN VAZGEÇMEK İSTİYORUM


şöyle diyeyim mesela,
dün burkulan bileğim bugün beni taşıyor
hiçbir şey olmamış gibi
öğrenelim diyorum,
ne gerekiyorsa öğrenelim.

bunun için
aynı hafta içinde
bir sürü kitabın kapağını açıyorum.
birisinden beni
uyarmasını rica ediyorum.
kendi acizliğime, belli değil
ağlıyor mu gülüyor muyum
duruma göre değişir.  
ayak bileğime bakıyorum,
ben onu iyi tanıyormuş gibi yaparken
o her seferinde beni ilk defa görmüş gibi yapıyor,
imreniyorum.

bu yüzden
elimi sana her attığımda
nereye dokunabileceğimi bilmiyorum.
uzuvlarının yeri değişmiyor,
ama bana gelen bilgi genelde,
aslında her şey değişiyor
ve değişmiyor hiçbir şey de.
bileğinle göz göze geliyorum,
aksak bir ritim yakalıyoruz,
bileğin aslında
kendi gözlerinin olmadığını
benden iyi biliyor.

aksak ritimleri seviyorum,
taşları döşenmemiş yolları
buzlu camları
bulantısı kesilen telefon konuşmalarını
yani monologları
yani bir kenarı yırtık sayfaları
yani daha yazmadan yazmayı
ve aslında tüm aksaklıkları
çok seviyorum.
tüm bunlarla beraber arkasına saklandıklarımı
artık işte hiç de sevmiyorum.
sana ve bileğine anlatabileceklerimin
ne kadar sınırlı olduğunu görüyorum.
sınırları çok seviyorum,
hele de
ikimizinkiler
üst üste
binip de beraber kalın bir çizgi yaratıyorsa.